bugünlerde kendimi mutlu,iyi ve herkes gibi yalnız hissetmeme rağmen garibim..ne olduğunu bilmediğim şeylerle meşgul kafam..iki saniye içinde birden kendimi soyutlayıp farklı mekanlara gidiyorum ve bu gittiğim mekanlardan dolayı verdiğim tepkiler yüzünden birilerinin bana baktığını farkedip kendime geldiğimde, kendime getiren gözlerle karşılaşıyorum ya da kendi kendime enteresan anlar yaşıyorum..hele her gece gördüğüm anlam verilemez rüyalarımdan hiç bahsetmiyorum ki birkaç örneği buralarda mevcut..bazen hepsini tek tek yazmayı düşünüyorum ama gerek yok galiba..gitgide de sıklaşır oldu bu durumlar ya bakalım sonu nereye varacak..
mesela geçenlerde metroda beklerken, kulağımdaki müziğin ve asılan kocaman saatin gözüme takılarak beni çok eski bir tren istasyonuna alıp götürmesi..herşey siyah-beyaz oldu..trenin uzaklaşmasıyla yoğun bir duman bulutu içinde nefesim kesilirken sigara kokusuyla kendime geldim..yanımdaki amca sigarasıyla boğuyormuş beni..
sonraaa..Kordon'da yüzümü güneşe dönmüş uzanırken çimenlerin üstünde, kendimi sahilde falan hissettim galiba çünkü güneşle arama giren gölgeye "hadi kalk, girelim artık denize." dedim ve birinin "pardon,ateşinizi alabilir miyim?" demesiyle dumurlar ülkesine doğru yol aldım..
dün de durağa doğru ilerlerken dört beş adım uzaklıktaki araç, geri geri gelerek bana çarptı..şöföre dönüp napıyorsun, dikkat etsene diye çemkirmeye hazırlanırken bir baktım şöför koltuğunda kimse yok ve araç gayette park halinde..etrafta benden başka kimse de yok ayrıca..kendimi tebrik ederek hemen olay yerinden uzaklaştım tabi..
10 yorum:
Bayana bi ambulans çağıralım derhal!:))
artık çok geç:))
içine şeytan girmiş senin
hayırlısı ne ise o olsun asuahua
ama yine de dikkat
kırılgan zeminlerden uzak durmak laaazım
kanaatimce :)
bu durumlar hiç yabancı gelmiyor bana, hatta ben abartıp 2 yıl önce falan bir nöroloğa bile gittim. bende anlık bilinç kaybı olarak başgöstermişti. yani senin güzel tarafın kaybolduğun zamanlarda yaşadığın şeyleri hatırlıyor olman.
geçecek. sadece gülümse ve geç. :)
ay şu geri geri gelip sana çarpan araç mewzuna çok güldüm:D
sen, zaman ve mekanın içinde kaybolabilen tanrının çok şanslı bir kulusun. tek ihtiyacın, o anlarda seni kollayacak biri (yoksa, herhangi birine hadi denize girelim demek iyi fikir olmayabilir, sonuçta gp'ye yüzde 17.5 oy vermiş bir yer burası).
yavaş yavaş yerleşir kafandakiler, yavaş yavaş geçer, merak etme..
bilemiyorum artık neye ihtiyaç var asıl, ambulansa mı yoksa başka bir şeye mi?
hiçbir şey için geç değildir ama zaten geç olmasını istiyorum :P :)
şeytan ne zaman benden bağımsızdı ki..hep içimde sevgiyle büyüttüm onu :)
kırılgan, kaygan zeminlerden uzak duramıyorum..özellikle de kaygan zeminlerden, parlaklığı beni alıp götürdüğü için çekiyor galiba kendine ;)
gülüp geçiyorum zaten..enteresan durumlar ortaya çıktığı için gayet keyifli de..seviyorum :)
olay anında ben de çok gülmüştüm..şimdi ise mazide lavanta kokulu hoş bir tebbessüm olarak kaldı zihnimin raflarında :P
şanslı mı??şansla benim aramda asla kavuşamayan memur gömleği yakasının düğme ve iliği gibi bir ilişki var.sadece gömlek vücuttan ayrıldığı zaman birleşebilirler ama o zaman da bir anlamı,gereği kalmaz...
asla kavuşamayan memur gömleği yakasının düğme ve iliği: köprüdeki kız'daki vanessa paradis de aynı şeyi söylüyordu, filmin başında kendisini dinleyen doktor heyetine (nice hastaya nasip olmayan bir şanstır, tüm doktor heyetinin sizin diyeceklerinize kulak kesilmesi) ki bu olay tam da dün gece oluyordu. ama film ilerledikçe şansının dönmediği oyun, mecra kalmıyordu. yeter ki yanlış kişiyi seçmesin.
tesadüf olmuş o zaman..umarım ilerledikçe şansımın dönmediği oyun,mecra kalmaz benim için de ama sadece güzel bir dilek benim için..gerçi "düşlemek" in değil de "düşünmek" in gücünü hatırlattı geçenlerde bana biri..şimdi o yolda ilerliyorum belki şansımın döndüğü yol ayrımına ulaşabilirim..
Yorum Gönder