11 Şubat 2007

dinler misin..

köklerimin uzandığı zeytin kokulu toprak yollarda dolandım bir aşağı bir yukarı..
ciğerlerim yanana kadar çektim yeşilin kokusunu..
rüzgar yanaklarımı yaladı elma şekeri misali..
çatlamış kabuklarından dökülen masallarını, gökyüzüne uzanan dallarının rüzgarla oynaşmalarını dinledim yüzyıllık çınarların kuşlarla gülüşerek..
beyaza gömüldüm yeşile inat..
ayağımın altında hikayelerden dökülen kelimelerin solgun sesleri, telaşlı bir sessizliğe karşı..
hep yollar sapsarı, hep yollar kırılgan, hep yollar sonbahardı beyazın ortasında..
insanların sol cebinde hüzünlü bir kargaşa, sağ cebinde neşeli bir yalnızlık vardı..
evler yıllar öncesinin yol kenarında unutulmuş taş hanları gibi çığlık çığlığa şarkılarını söylüyorlardı pencerelerinden..
üstünden yüzyıllar boyunca geçen insanların ayak seslerini haykırırcasına mırıldanıyordu küskün bir köprü suların sakinliği eşliğinde..
yol kenarındaki karlara inat dans ediyordu anemonlar renkli elbiselerini giymiş papatya pistinin ortasında..
kimse bitmek bilmiyordu ya da çoktan durmuştu gün medcezir yaşamların gölgesinde..

4 yorum:

Adsız dedi ki...

duyuyorum:))

Orcrist dedi ki...

neyi

asuahua dedi ki...

bencilkirpi: :)

orcrist: duyduklarını..

Orcrist dedi ki...

tmm