...tek yol vardı. ve bu yol ne kadar genişleyebilirdi? bilmiyordu. hatta bilmek istemiyordu. peki kıvrımlara nasıl ulaşacaktı? birden durdu. koltuğun içine gömüldükçe gömüldü. küçüldükçe küçüldü. yine birden durdu ve o kadar küçülmüştü ki hafif bir esintiyle koltuktan salınarak havalandı; bir beyaz tüy gibi.. havada salınarak uçuyordu. başka yerlerden, başka başka zamanlardan gelen hafif esintiler yere düşmesine engel oluyordu.
o, o kadar küçüktü, zaman o kadar büyüktü ki yere vardığı noktaya gelene kadar günler geçti sandı.
tüy gibiydi ya, uçabiliyordu ya bundan başka bir mutluluk yoktu onun için o an. yere varabileceğini, durabileceğini hiç düşünmüyordu. sadece uçuyordu. ötesi yoktu. tıpkı mutlu, beyaz bir tüy gibi...
2 yorum:
Uç ozaman uçabildiğince...
peki....
Yorum Gönder