6 Haziran 2006

like a feather...

...tek yol vardı. ve bu yol ne kadar genişleyebilirdi? bilmiyordu. hatta bilmek istemiyordu. peki kıvrımlara nasıl ulaşacaktı? birden durdu. koltuğun içine gömüldükçe gömüldü. küçüldükçe küçüldü. yine birden durdu ve o kadar küçülmüştü ki hafif bir esintiyle koltuktan salınarak havalandı; bir beyaz tüy gibi.. havada salınarak uçuyordu. başka yerlerden, başka başka zamanlardan gelen hafif esintiler yere düşmesine engel oluyordu.

o, o kadar küçüktü, zaman o kadar büyüktü ki yere vardığı noktaya gelene kadar günler geçti sandı.

tüy gibiydi ya, uçabiliyordu ya bundan başka bir mutluluk yoktu onun için o an. yere varabileceğini, durabileceğini hiç düşünmüyordu. sadece uçuyordu. ötesi yoktu. tıpkı mutlu, beyaz bir tüy gibi...

2 yorum:

SoSo dedi ki...

Uç ozaman uçabildiğince...

asuahua dedi ki...

peki....