14 Ocak 2009

öyleyken böyle..vol.1

çıkarıyorum üşüyooo, giyiyorum terliyoo..


hafif bir sinir harbi içerisine giriyorum bazı bazı..ne gereksiz, ne gereksiz diye diye dolanıyorum koridorlarda..her seferinde, basamaklardan beşer beşer çıkmak üzereyken buluyorum kendimi..sonra rengarenk bir sek sek çiziyorum yere tebeşirlerimle..yanaklarımın kırmısızı düşüyor bembeyaz karların üstüne..burnum ha aktı ha akıcak..soğuktan mı yoksa dizlerimin acısından mı, bilinmez..her gün biraz daha ağırlaşıyor omzumdaki çanta..saçlarım hep böyle kıvır kıvır olsa, kıvır kıvır kalsa..şöyle iki yandan bağlanmış, kömür gibi kapkara..

ve yine bir telefon daha, bir telefon daha, bir telefon daha..hani mesafeler kısalacaktı zamanla..şimdi gittikçe daha da uzuyor sanki ara.. tam tamına yüz kırk altı rüya kaldı aydınlığa..

4 yorum:

sevi dedi ki...

sayılı gün çabuk geçer...
ya sayısız la ne yapmalı.
tüm biriktirlirmiş bozuklukları alıp bu diyarlardan nasıl kopmalı.
hani alıp gitmeye başım olsa, alıp gideceğim ama başım kaybolmuş bozukluklar arasında, bulanın acilen getirmesi dileğiyle. yanlız hükümlüdür dikkatli ola.

asuahua dedi ki...

çabuk geçmesini umuyorum sayın marquise :)
kaybolmamıştır o sen merak etme..biryerlerde bekliyordur, ansızın karşına çıkıp delirtmek için heyecandan seni..

morticia dedi ki...

nasıda özlemişim muhabbetini.

bence bundan daha güzel olacak bi zaman var.sabretmek gerekio asscık.

ne güzelseniz bide.

asuahua dedi ki...

seni göremiyoruz ki buralarda..en azından yapsak o muhabbeti buralardan..neler oluyo neler bitiyor..
umudumuz hep o..herşey çok güzel olacak..