4 Mayıs 2008
nasıl kaptan,nasıl savaşılır..
rüzgar estikçe yel değirmenleri daha bir döndürüyor başımı..bugün gökyüzünün mavisi bir garip..mavi demeye bin şahit ister..ağaçlar yeşillendi ama toprağın kızılı sarıya daha yakın sanki..anlamsız bir hüzün var havada..ciğerlerimi yakıyor biraz..öylesine bir uğramıştım yanına..elimde sıcacık bir kahveyle..biraz yalnızım gibi bugün..uğur böceklerim de yok..zaten uzun zamandan beri görünmüyorlar..geçen gün toplu bir cenaze töreni yaptım onlar için..en güzel kıyafetleri üstlerinde..pembeli turunculu,sarılı kırmızılı..ne demiştim ben, elimde bir kahveyle kapını tıklattım sakince.."yemekten sonra" bir şey yaptın mı diye sormak için..duvardaki resim ilişti gözüme..üstünde yıkık dökük bir zırh, elinde kocaman bir mızrak, arkasında güneşin yakıcı sarılığı, uçurumun kenarında zifiri karanlığı seyre durmuş bir Don Quijote..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
mete'den :
"o karanlıklar ki sebebi yalnızlığının o karanlıklar ki varışı kaçışından başka oluşlara"
Yorum Gönder